16 Ocak 2012 Pazartesi

Mantar Aşkı

Bu aralar çok yoğun strese maruz kaldım sanırsam. Sabah vardiyasında çalışmama rağmen -ki bence en sorunsuz vardiyadır- akşam çalışmayı ister oldum sanki. Akşam çalışınca da pek bir sosyal hayatım olmuyor. Her vardiyanın ayrı bir sıkıntısı var.
Bizim işimiz insanla uğraşmak, misafirlerimize en iyi hizmeti maksimum kalitede sunabilmek. Çok zor bir iş yapmıyoruz, atomu parçalamıyor, uzaya mekik göndermiyoruz ancak bazen birlikte çalışılan insanlar, kolay ve sevilesi bir işi bile o kadar kaknem bir hale getiriyorlar ki, iş bittiğinde hava limanından çıkıp soğuk hava yüzüme vurduğunda, derin derin soluyarak oh çekme noktasına geliyorum. Halbuki çok güzel ve sevdiğim bir işim var. Ancak her yerde hayatı kolaylaştıran ve zorlaştıran insanlar var. Bir gün yönetici olursam, bu da bana hatırlatma olsun. Ciddiyetle iş yapmak ayrı bir konu ancak, saygı duyulası bir yönetici olmak için insanların yüreğine korku salmak şart değil. 
Neyse biraz problemli bir gün geçirdim galiba. Bunları bir kenara bırakalım. Günün asıl konusu mantarlar. Evet mantarlar. Zira bir sürü farklı türde mantar yetişen bir coğrafyada yaşıyoruz ancak bildiğimiz tek tür kültür mantarı. Türkiye gibi zengin bir coğrafyada ise bizlerin bildiği yenilebilen en az 30 farklı türde mantar vardır. 
Bazı kulağınıza tanıdık gelenler arasında kestane mantarı, kayın mantarı, istiridye mantarı, chanterelle mantarı, porchini mantarı bulunmaktadır. Bunların dışında ise domalan mantarı, kuzu göbeği mantarı, yumurta mantarı, bal mantarı, kıvırcık mantarı gibi bir sürü değişik tipte ve görsellikte mantar bulunmaktadır. O kadar ki, tam bahar mevsiminde Polonezköy'e yaptığım bir gezide oranın köylülerinden bulduğum (çok büyük ihtimalle organik) kıvırcık mantarının, mantar olduğuna yemin etseler inanmazdım. Elime almaya bile korkmuştum ilk gördüğümde. Ne yapacağım ben bununla diye şaşkın şaşkın bakındığımı hatırlıyorum. Sonrasında çok lezzetli bir lazanya yapmıştım ayrı konu :) 
Çoğu mantar türü MMMarketlerde bulunmasa da, sizde benim gibi gezmeye, pikniğe gittiğinizde meraklıysanız , yerel üreticilerden bulup alıp pişirebilirsiniz. Örneğin bir kuzu göbeği mantarı. Yüksek ateşte hafif sarımsak, gül sirkesi, pembe kaya tuzu ve bir tutam şekerle soteleyip (mantarın suyunu salmasına müsade etmeden) güzel bir entrecôte'un yanına garnitür olarak sunulabilir.
Bugünlük bu kadar diyelim. İş yorgunluğu ağır bastırıyor. Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Terbiyeli Ispanaklı Sebze Çorbası

Bu hafta epey iyi geçti diyebilirim. Haftamın en eğlenceli günü ise, Show TV Ana Haber Bülteninde ünlü diyetisyen Selahattin Dönmez ile bi...