31 Ağustos 2012 Cuma

Balayı Hatırası - Bangkok

Balayi hatirasi

Dip not: okumaya baslamadan soyleyeyim. Bu satirlari 7 temmuz 2012 gecesi yazmisim, ucakta. Ama her nasilsa post etmeyi unutmusum. Sevgiler

Evet bu satirlari su anda THY'nin TK069 sefer sayili Bangkok-İstanbul ucagindan (ayiptir soylemesi sampanya esliginde) yazmaktayim.
balayimiz teknik olarak bitti . Ama ruya gibi 5 gece 6 gun gecirdik. Herkes "deli misiniz neden bangkok'a gidiyorsunuz? Phuket'e maldivlere vs gitseydiniz ya" deyip dursa da, ben yolumdan hic donmedim. Ben diyorum cunku acik konusmak gerekirse bu Bangkok isini basimiza saran benim :) Goker sagolsun bu konuda ipleri bana birakti. Ama sonunda "iyi ki Bangkok'a gelmisiz" bile dedi :))

Oncelikle Bangkok'un su anda mevsimi degil. Yagmurlar devam etmekte. Aslinda oranin kisi demek bile daha dogru olur. Tabii kış sizin icin 35 derecede biraz bulutlu bir hava demekse. Sokaga ciktiginiz anda nefes alinamayacak kadar nemli bir hava var. 100 mt. Yurudugumuzde ter icinde kaldik.
Ama yine de memnun kaldik zira cok ucuz :) tam bir alisveris cenneti.

Bangkok ile ilgili bilmeniz gereken yegane sey sudur: PAZARLIK!!!
taksiden, sokak pazarcisina, alisveris merkezindeki cep telefoncudan, tuk tukcuya kadar her yerde herkesle pazarlik yapmaniz kendi selametiniz acisindan sarttir.
Tabii sadece barkod sistemi uygulanan apple store ve boyner tadindaki departman store gibi yerlerde ve restoranlarda bu mumkun degil ama yine de gece pazarinda size 350 baht fiyat verdikleri bir seyi 100 bahta almaniz mumkun.

THB yani tayland bahti bugunun kuruna gore 17,5 THB = 1 TL
30,5 THB= 1 USD olarak kabul edilmektedir.

Gezilmesi gereken yerlere gelirsek
-Patpong (nami diger gece pazari)
-Silom (patpongun devami. Daha az turistik ama bence daha guzel)
-MBK (embikey okunur, mbk derseniz kimse anlamaz. Muhtemelen tum taylandin en buyuk avm'si diyebiliriz)
-siam paragon (en luks avm'lerden bir tanesi)
-siam center (paraonun karsisindkiaki şık avm lerden bir digeri)
Restoran olarak

-yam saap ( sadece deniz urunleri kullaniyorlar. Bence thailand'in en lezzetli markalarindan biri. Fried fish cake'i denedik ama begenmedik. İcinde limon otu, zencefil ve kişniş gibi cok yogun asya lezzetleri var. Ama deep fried fish dedikleri antrelerine ölünür. Deniz urunlu glass noodle, veya pirinc noodle'i onerilir. Biz mbk'in icindeki yam saap'a gittik ama bangkokun dort bir yaninda var.

-la table de tee (londra'da michelin yildizli restoranlarda calismis şef Tee'nin tadim menusu servis ediliyor. Kisi basi 900 baht. Sise saraplarin fiyatlari 1500 baht civari. Doyumluk bir yer degil. Kus kadar porsiyonlarda muthis lezzetli fuzyon mutfaginin ornekleri yemekler geliyor. Fransiz teknigi ile uzak dogunun zengin malzemelerinin birlesmesinden olusan muhtesem lezzetler ortaya cikiyor. Sefin en yapimi ekmegi muhtesem. Menu her hafta degisse de, benim o haftaki menude en sevdigim sey fistik ezmeli makaron oldu. Giderseniz deneyin)

-reflexions(burada yemek nasip olmadi ama bangkokun en iyi 2. Restorani olarak oy almis. Siddetle onerilir dediler. Bende onereyim dedim)

-nooddi(silom'da sadece noodle (ve bir kac tanede pilav yemegi) yapan bir yer. Mantarli karidesli noodle, spring roll (cin boregi) ve gyozalari siddetle onerilir)Vietnam noodle'indan, thai, japon, cin noodle'larina, kadar her cesit noodle'i bulabileceginiz yegane yer. Soba noodle'lari cok guzeldi. Onerilir)

-Ramen express (amari water gate otelinin karsisindaki japon restorani. Oyle ultra kaliteli bir yer degil ancak sarimsakli karides sote, kizarmis sarimsakli pilav ve kizarmis gyoza'lari dunyalara degisilmez)

Gyoza nedir diyenlere: dunyaca meshur japon mantisidir.  Bir italyan mantisi olan tortellini kadar meshur olmadigi asikar olsa da, şeflerin duynasinda meshurdur kendisi. Turk mutfagindaki muadili sanirsam yine manti ama tek lokmalik ve daha iri mantilar hayal edin. İci turlu et ve sebzelerle doldurulan, ust kenarlarindan bukulerek elle sekil verildikten sonra, ya steaming yani buharda pisirme veya deep frying yani derin yagda kizartma metodu ile pisirilir.  Cok merak edenlere www.google.com :))

Yemek icmek disinda tuk tuk mutlaka yasanmasi gereken bir deneyim. 2 maksimum 3 kisi binebileceginiz geleneksel tarzda acik hava taksisi diyebiliriz. Yalniz taksimetreleri olmadigindan odeyeceginiz para ciddi pazarlik konusudur. Ona gore. Uyanik olun :))

Ayrica yan kesicilere cok dikkat etmekte fayda var. Bizim basimiza gelmedi ama gelenleri duyduk.

Ayrica ozellikle gece pazarindayken at hirsizi kilikli abiler gelip "pin pon show" diye kafanizi utuleyebilirler. Bu ozellikle erkeklerin ilgisini cekmesine ragmen, kadinlarinda ragbet ettigi showlardan birisidir. İsmini dansci ablalarin vajinalarindan pin pon topu firlatmasindan alan showda, ablalar malum yerlerinden turlu turlu seyler cikartarak veya icine alarak hunerlerini ortaya koyar. Bir kere izlemenizi oneririm. Agziniz acik kalacak zira :)) bangkoka gittim de izlemedim demek olmaz. Ama showunuzu iyi secin, her yerdeki showun kalitesi ayni olmuyor.  Biri showu yarim saatte bitirirken, digeri 1,5 saate yayabiliyor. Tabii amac size daha cok icki icirip, daha cok tip alabilmek :) bu durumda parayi odemeden showa soyle kapidan bir bakacaginizi soyleyin. Begenmezseniz cikip gidin. Cunku ben ucarken gittigim bardaki show muhtesem eglenceliydi. Esimle gittigimiz ise hayal kirikligiydi. Kadinlar genelde guzel degil ama afedersiniz malum yerlerinden metre metre kurdela cikariyorlar, sigara icip dumanini ufluyorlar. Ve 250 ml kola icip geri bosaltabiliyorlar. Beni en cok sarsani ise jilet cikartani olmustu. Hala gercek jilet mi degil mi bilemiyorum ve o abla icin cok endiseliyim :))

Bol bol ayak masaji ve yag masaji yaptirin. Sert masajdan hoslaniyorsaniz thai masaj oneririm. Biz her gun masaj yaptirdik. Sevgilim simdi sirf bu yuzden bangkoka tasinmak istiyor :)) 1 saat ayak masaji genelde yaklasik 250-300 baht arasi. İste maksimum 23 lira falan eder. Yerine gore degisiyor ama masajda yuzde 95 pazarlik yapmazlar. Fiyatlar menude yazanlardir. Ve 1 saat masaj icin bence cok ufak bir rakam.
Bizim favori mekanimiz silom'daki thai thai masaj salonu. Rezervasyonda aliyorlar. Pai isimli arkadas goker'i goklere ucurdu thai masaji ile. Mumkun olsa beni birakip Pai ile yasayabilir :) bana ise yag masaji yapan April gayet tecrubeli bir masozdu. İkimizde cok memnun ayrildik.

Onun disinda taksilere bahsis vermek adetlerinde yoktur. Bilmekte fayda var.

Kaldigimiz otel sivatel bangkok idi. Booking.com uzerinden rezervasyonla gittik. King regal suite tuttuk ve gece basina 4400 THB odedik. Yani 250 lira gibi bir sey. 76 metre kare odamiz vardi. Oda demek yanlis olur aslinda. Oturma odasi, yatak odasi, banyo ve giyinme odasindan olusan mini bari, gomme dolaplari, kasasi vs. Her turlu hizmet ve konforu saglayan bir oteldi. Kahvalti 5 yildizli bir otel icin bence zayifti ama benim icin gayet doyurucu oldu. Tabii turk kahvaltisi aramayin, biraz zor. Ben kahvaltida bile chilli soslu balik falan yedim:) benim icin degisik bir tecrube oldu. Ama omlet barindan gayet leziz bir yumurta, biraz ekmek ve danish blue ile guzel bir kahvalti da yapabilirsiniz. Ben zaten yumurta fanı bir insan olmadigim icin, oranin yerel adetlerine uymayi sectim.


Bi de son olarak rica edicem: bangkok'a lutfen "bangkong" demeyin. Hong kong ve bangkok ayri yerler. Bangkong diye bir yer ise yok :)) cevremdeki herkes bangkong diyor, sinir oluyorum, duzeltemiyorum da :))

Giderseniz beni hatirlayin, sevgiler.

12 Ağustos 2012 Pazar

Moyashi Soba (Sebzeli Ramen - Japon Usulü)

İnsan şef olunca herkesin beklentisi hep yüksek oluyor. Evime gelen misafirlerimi, dostlarımı sanki hep şaşırtmak zorundaymışım gibi hissediyorum. Halbuki basit tarifler, kolay lezzetler bence insanları en çok şaşırtan şeyler. Bir kuzu inciğin reçetesini bire bir uyguladıktan sonra ve muhtemelen 4 saat harcadıktan sonra büyük ihtmalle zaten güzel bir şey ortaya çıkacaktır. Ama 20 dakikada güzel ve basit bir yemek yapmak. Bence asıl marifet bu.
Bugün hava -normal bir ağustos gününün aksine- yağmurlu ve 20 derece. Sabah üşüyerek işe gitmenin etkisi midir nedir bilemiyorum ama sabahın 07.30'unda aklıma wagamama düştü. Ve tabii oraya gittiğimde mutlaka yediğim moyashi soba. Nedir derseniz, Japonların klasik ramen yemeği. Ramen ne ola ki derseniz, sulu bir noodle yemeği. İçinde arzunuza göre tavuk, et, deniz ürünü veya sadece sebze olabiliyor.
Bugün sevdiğim moyashi soba'nın reçetesini vereceğim. Hatırlatmakta fayda var, bu vejetaryen bir ürün.
Değişik bir yemek. Değişik bir kültür.

Malzemeler (2-3 kişi için)
  • 200 gr. noodle
  • 1 kabak
  • 1 su bardağı mantar
  • 1 su bardağı dolusu ince kıyılmış pırasa
  • 1 çay bardağı ince kıyılmış taze fasulye
  • 1 su bardağı soya fasulyesi
  • 10 parça tofu
  • süslemek için ince kıyılmış taze soğan
Noodle'lar yumuşayanana kadar sıcak suda haşlanır. Süzülür. Kenara alınır, hafifçe yağlanır.  Ancak haşlama suyunu dökmemeye özen gösterin.
Bir tavada yüksek ateşte önce taze fasulyeleri, sonra pırasayı ekleyerek soteleyin. üzerine kabak ve mantarıda ekleyin. Fazla pişirmemeye özen gösterin. Özellikle kabaklar wagamama'da ne hikmetse çiğe çok yakın bir kıvamda gelmektedir. Ben böyle sevmiyorum, o yüzden biraz pişirmekte fayda var.
Bu esnada tofuyu da tavaya atıp 1-2 dakika soteliyoruz.
Şimdi geldik en güzel kısma: derin ve geniş bir kaba Noodle'ı haşladığımız ve hala hafifçe tıngırdamakta olan sudan yarım litre kadar koyuyoruz. içine 3-4 yemek kaşığı noodle ekliyoruz. Sebze karışımımızın hepsinden tabağımızda olacak şekilde sulu karışımımızın içine ekliyoruz. Soya filizlerini hiç pişirmeden sıcak çorbamızın içine atıyoruz. üzerine süsleyecek kadar incecik kıyılmış taze soğan ekliyoruz. Japonlar genelde bunun yanına 1 dilim misket limonu ile servis ediyorlar. Ben bol soya sosu ile tercih ediyorum.

Japonlar nasıl yiyor derseniz: Ne hikmetse japonlar bu yemeğin içine bir de haşlanmış yumurta koymadan duramıyorlar ama ben bundan hiç hazzetmiyorum. Ama Japonya'da sipariş etseniz, büyük ihtimalle içinde yumurta da gelir.

Tarif nasıl değiştirilebilir:
  1. ben kolay olsun diye noodle suyunu kullanıyorum. ancak üşenmezseniz elinizde sebze suyu varsa lezzeti muhteşem olur. 
  2. sebze suyu yerine tavuk suyu da kullanılabilir. çok lezzetli olur. 
  3. Tüm bunların hepsine üşenip, gene de illa lezzetli olur diyorsanız knorr'un jöle kıvamındaki tavuk suyunu suya eklerseniz, o da çok güzel olur.
  4. sebzeleri sotelemek yerine bol suda haşlayıp, süzebilirsiniz. sebzeyi haşladığınız suyu da, yemekte kullanırsınız. ama sebzeler sotelenmiş kadar lezzetli olmaz. 
Çok canım çekti. Yarın akşam Göker'le kesin wagamama'dayız. Bekleriz :)
afiyet olsun

7 Ağustos 2012 Salı

Kabak Çentme

Benim annem kilo almamakla kafayı bozmuş bir kadındır. 3 çocuk doğurmasına rağmen 68-70 kilo sınırını hiç geçmez. Fazla yemek yememekle birlikte, aşırı lezzetli yemekle de kafayı bozmuş birisidir. Yani hem lezzetli yenilecek, hem de kilo alınmayacak. Bunun bir sebebi olduğunu düşünüyorum.Sebep işte bu tuhaf tarifler.
Aslında kalori olarak çok zayıf olan ama lezzet olarak patlama yaşatan insanın aklına bile gelmeyecek hem basit hem de 'uyduruk' yemekler yapar.
Az sonra yürüyüş bandının üzerine çıkacağım için, sabahtan yemeklerimi yaptım. Yürüyüş üstüne hafif bir öğle yemeği olsun diye de bunu yaptım.
Sadece 3 malzemesi var ve süper kolay bir tarif.

Malzemeler:
  • 1 baş soğan
  • 3 adet sakız kabak
  • 2 yumurta
  • Ayvalık sızma, tuz, biber
Yapılışı:

Soğan piyazlık dilimlenir
Kabaklar uzunlamasına ikiye bölünür. Yarım ay şeklinde çok ince olacak şekilde dilimlenir(çentme bu demekmiş)
1 tatlı kaşığı yağda soğan sotelenir. üzerine kabaklar alınır. Çok yüksek olmayan ateşte 10 dakikada böyle sotelenir. Her şey güzelce pişince yumurta kırılır, karıştırılır. İstenildiği kadar pişirilir. Tuz, biber
Afiyet olsun.

Jale tarzı:
  •  Soğan ve kabakları ev tarzı slicer (yani dilimleyicimden)çekiyorum. hem hepsinin boyu eşit oluyor, pişerken yanmıyor, hem de ince doğradım mı doğramadım mı derdi olmuyor. 
  • slicer'ımı tchibo'dan aldım. artık her yerlerde var yoksa almanızı öneririm. 
  • ben yumurtadan zaman zaman hazzetmem. bugün yaptığımı yumurtasız yapıcam, yanına kepek ekmeği ile yiyeceğim mesela. 

Patlıcan Ütme

Yarın ünlü bir dergiden Lounge hakkında benimle röportaj yapmaya gelecekler. İlk röportajım değil ama yine de her seferinde heyecan yapıyorum :))
O konuyu bir yana bırakırsak, yine kolay ve yaza yakışır bir tarif vereceğim. Sadece 5 malzemesi var ve 1 tane tencerenizden başka hiçbir şey kirlenmeyecek.
Dün akşam yemeğinde yaptığım, zeytinyağlı kategorisinde. İster ılık ister soğuk yenir. Annem bizi bu yemekle büyütmüştür. İzmir'in sıcak havasında, denizden gelince taze ekmekle yenen bir yemektir. Bir de ızgara levreğin yanına meze diye yeriz biz.
Annemin iddiasına göre, Denizli yöresine ait bir yemek. Babamla evlendikten sonra öğrenmiş. O yöredekilerin patlıcanla bir alıp veremedikleri olduğundan derdi, bu yemeği sık yaparlarmış.
Patlıcan ütme, aslında oraya göre közlenmiş patlıcan demekmiş. yani patlıcanı ütüyorlarmış.
Bu yemeğin orijinal adı bu mudur denizli civarında, bilemiyorum. ama bizim evde patlıcan ütme dendiğinde bu yemek anlaşılır. 
Daha fazla uzatmayacağım:

Malzemeler

  • yarım kilo közlenip temizlenmiş patlıcan (vakitsizlik mevzu bahisse konserveden de olur)
  • 1 iri soğan
  • 2 diş sarımsak
  • 3 tane (isteğe göre) acı veya tatlı yeşil biber
  • 3-4 tane domates
  • Sızma zeytinyağı
  • 1 küp şeker
Hazırlanışı:

soğanlar ince küp kıyılır. (isterseniz piyazlık da olur, o da değişik bi tarz oluyor) tavada zeytinyağı ile güzelce öldürülür. üzerine sarımsak ve ince kıyım yeşil biberler eklenir, sotelemeye devam. kabuğu soyulup, küp doğranmış domatesler ve şeker ilave edilir. Hafif sulansın. Ben bu esnada kapağı kapatıp bi 5 dakika ellemiyorum. Sonra üzerine ince kıyılmış köz patlıcanları ekliyoruz. bir 5 dakika da bu esnada ellemiyorum ki lezzetler birbirine geçsin.
Servis tabağına alın ve üzerine 1 yemek kaşığı sızma ayvalık gezdirin. Hilesi bu sanırsam. Bir de servisi için çok ince kıyım 1 çay kaşığı maydanozu üstüne serpiştirebilirsiniz. size kalmış.
Görüntü olarak bir şeye benzemez sanırsınız ama yiyenler çoğunlukla ilk defa yediği için şaşkınlıkla bakarlar bu lezzete.
Annem hep azıcık acı biberle yapar bu yemeği ama ben yeşil biberin acısını sevemediğim için tercih edemiyorum.
Rakının yanına, balığın yanına, taze ekmeğin yanına veya tek başına
hem ılık, hem de buz gibi
nasıl isterseniz
afiyet olsun

Terbiyeli Ispanaklı Sebze Çorbası

Bu hafta epey iyi geçti diyebilirim. Haftamın en eğlenceli günü ise, Show TV Ana Haber Bülteninde ünlü diyetisyen Selahattin Dönmez ile bi...